KÖR, SAĞIR, SESSİZ
Şu içimi açıp baksalar
Kaç çığlık ses tellerimi ısırır
Etrafın baskısını ölçmeye kalksalar
Kaç kantarın topuzu kırılır
Umudumu kaç paralık ettim
Şimdi fillerin ayak izi kadar gömülü toprağa
Sayfaların saman dokusu kadar gevrek
Bir sıcacık sevgi için
Kaç oda yaktım İstanbul sokaklarında
Boş avuçlarıma, avurtlarından döktüm yüzümün
İçimi yaktım, etrafım aydınlandı
Öyle derinlere kaçtım ki
Bazen beni, ben bile bulamadım
Isırdı çığlıklar ruhumun etlerini
Kanım, ayak bileklerime doğru aktı.
Rızanın hükmü yavan şimdilerde
Bencil hayvanlar kervanı artık bu ülke
Bu topraklar bu din bu millet
Bu coğrafyanın insan mahlukları
Yumuşak bir kalbin acılarına kör
Dilsiz canlılara susamış iştahları
Bir okusalar gözlerimizden
Bir okuyabilseler kuytularda saklananları
Isırgan çığlıkların sessizliğini duysalar
Ölümlerine kulak zarları sebep olurdu.
Gökçe Kurtuluş
En büyük naralar,susarak atılanlardır
YanıtlaSilsadık okurum :) ses tellerimiz sessizlikten patlayacak...
Sil